Borçlar Hukuku Hakkında Genel Bilgiler
Borç ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının bütünü, borçlar hukukunu oluşturur. borçlar Hukukunun asli kaynağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’dur. Roma-Cermen Hukuk sistemine dahildir.
Borçlar hukuku kuralları temelini ve meşrutiyetini Anayasa’dan alır. 1982 Anayasa’sının 38. maddesinde “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü
yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” şeklinde önemli bir düzenleme yer almaktadır.
Türk Borçlar Kanunu iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısım genel hükümler, ikinci kısım özel borç ilişkileri başlığı altında toplanmıştır.
Birinci Kısım: Genel hükümler
Birinci Bölüm
Borç İlişkisinin Kaynakları
- Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri, m.1-48
- Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri, m.49-76
- Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri, m.77-82
İkinci Bölüm
Borç İlişkisinin Hükümleri
- Borçların İfası, m.83-111
- Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları, m.112-126
- Borç İlişkilerinin Üçüncü Kişilere Etkisi, m.127-130
Üçüncü Bölüm
Borç İlişkilerinin Sona Erme
- Sona Erme Halleri, m.131-145
- Zamanaşımı, m.146-161
Dördüncü Bölüm
Borç İlişkilerinde Özel Durumlar
- Teselsül, m.162-169
- Koşullar, m.170-176
- Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu, m.177-182
Beşinci Bölüm
Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri
- Alacağın Devri, m.183-194
- Borcun Üstlenilmesi, m.195-204
- Sözleşmenin Devri ve Sözleşmeye Katılma, m.205-206
Türk Borçlar Kanunu’nun Uygulanması ve Yürürlüğü
Türk Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.
Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır.
Türk Borçlar Kanunu hükümleri, yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, daha önce gerçekleşmiş olsalar bile, içerikleri tarafların iradeleri gözetilmeksizin doğrudan doğruya kanunla belirlenmiş işlem ve ilişkilere uygulanır.
Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur. Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.
Borçlar Hukukunun Bağımsızlığı ve TBK’nın TMK’nın Tamamlayıcısı Olması: Özel Hukukun Bütünlüğü İlkesi
TBK’nın, TMK’dan ayrı olması onun bağımsız olduğu anlamına gelmez. TBK.m.646 “Bu Kanun, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun
Beşinci Kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır.” düzenlemesi yer almaktadır.
TMKm.5’e göre de, borçlar kanununun genel hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağını belirtmiştir.